Sıkça Sorulan Sorular
Bu soru çok yaygındır. İnsanlar genellikle ciddi ruhsal rahatsızlıklar dışında psikoloğa gitmeyi gereksiz sanabilir. Oysa ki, psikolojik destek almak ruhsal sağlığı korumak için son derece normal ve sağlıklı bir adımdır.
Danışan gizliliği psikolojide çok önemlidir. Psikologlar etik kurallar gereği danışan bilgilerinin gizliliğini korur. Yasal zorunluluklar (intihar riski, zarar verme tehditi gibi) dışında bu bilgiler üçüncü kişilerle paylaşılmaz.
Bu sorunun cevabı kişiye, sorunun türüne ve hedeflere göre değişir. Bazı durumlar kısa süreli müdahalelerle çözülebilirken, bazıları uzun vadeli terapi gerektirebilir.
Genellikle haftada bir görüşme önerilir. Ancak ihtiyaçlara göre bu sıklık azaltılabilir ya da artırılabilir.
Terapi sadece "konuşma" değil; kişinin farkındalığını artırmaya, düşünce kalıplarını anlamaya ve değiştirmeye, duygularla sağlıklı başa çıkmaya yönelik tekniklerle doludur.
Terapide hedef belirleme, duygu ve düşünceleri keşfetme, geçmiş yaşantıların bugüne etkisini anlama ve yeni başa çıkma yolları geliştirme gibi çalışmalar yapılır.
Psikologlar, danışanlarını yargılamadan dinler. Terapi güvenli ve destekleyici bir ortamdır.
Çocukluk yaşantıları önemli olabilir ama terapi sadece çocukluğa odaklanmaz. Şu anki düşünceler, davranışlar ve ilişkiler de en az geçmiş kadar önemlidir.
Psikologlar danışan adına karar vermez; kararları kişinin kendisinin almasını desteklerler.




